Nisan ayının ortalarındaydık.İKSV nin düzenlediği festival vardı Cnn Türk de.Onun başlamasını beklerken kanalları geziyordum.Trt Türk kanalında 'Bidünya tasarım' programına denk geldim.Böyle muhteşem denk gelişler bana kader i hatırlatır.O akşam televizyonun karşısında olmam ve can sıkıntısından kanalları gezinmem buna işaret,evet.Çünkü ben pek fazla kanal dolaşmam.İzlemek istediğim belli başlı şeyler vardır.Açarım ve bitene kadar orada kalırım.
O akşam İKSV festivali olmasaydı eğer,yani böyle bir sebep olmasaydı belki de hiç rastlamayacaktım.O programı da daha önce hiç izlememiştim.Ve şansıma -hayır bence kaderimdi- Pragma oyununu tanıtıyorlardı. Muhteşem bir yerde.. Sonradan buranın garajistanbul olduğunu öğrendim.İzlerken öyle etkilenmiştim ki İKSV yi unuttum gitti! Buğra Gülsoy karşımda konuşuyordu,kendi kurduğu tiyatroyu,Pragma oyununu,sahneyi,dekoru,replikleri,seri katilleri..Herşeyi harika bir sakinlik içinde anlatıyordu.Yalnızca o değildi konuşan,diğer oyuncular da konuştular.Herkes karakterini,o karakter olmak için nasıl çalıştıklarını anlattı.Etkilenmemek elde değildi! Farklı zamanlarda yaşamış 4 seri katilin (Ted Bundy,Richard Ramirez,Albert Fish ve Andrei Chikatilo) aynı zamanda yaşadıkları düşünülmüş ve üstelik bu da yetmezmiş gibi hepsi aynı hücereye hapsedilmişti.Entresan değil de ne? Suç psikolojisini uzun zamandır incelediğini söyledi Buğra Gülsoy.
Dikkatimi çeken bir başka şey ise sahneydi.Bu salon diğer tüm salonlardan farklıydı.Sahne bir fanus,hücre.Seyirciler dört bir yanda.Resmen oyuna dahil gibi..Seyirciye,katilleri dışarıdan izleyen insanlar rolü veriliyor. Ki öyle de..
Program içimde işledi.Tam yerinde ve tam zamanında rastladım,kader dediğim gibi.
Bir sonraki gün iş arkadaşımın aklına girip garajistanbul u aradık ve o hafta oyuna gitmek için yer ayırttık.Heyecandan günleri sayamıyordum.Zaten oyunun da son 2 haftasıymış.Hemen o hafta gittik.Garajistanbul a daha önce hiç gitmemiştim fakat kolay bulduk.O meşhur Ara cafe nin hemen aşağısında,büyülü bir atmosferde.Daracık Beyoğlu sokaklarının arasında,içinde bir dünya yaşatan küçük dar girişli o mekan.Kapıdan adım atar atmaz siyah-kırmızı ışıkları ,sakinliği ve barda bardakları temizleyen hoş görünümlü çalışanıyla fethetti beni.Oyunun başlamasına daha 1 saat vardı.Heyecandan ve Beyoğlu nun evime yakın sayılmasından erken gitmiştik. 'Gidip oturabilir miyiz?' diye sorduk. 'Tabii,fakat oyunun başlamasına yarım saat kala çıkmanız gerek' dedi sorduğumuz genç bilet satan çocuk.
Salona girdik..Aman Allahım! Yoktu böyle bir şey.Tam aşağıda gördüğünüz resmi oturduktan sonra çektim.
Muhteşemdi,nasıl anlatsam ki! Ve biz salona girdiğimizde resmin sol kenarında görünen açık kapağın altından sesler geliyordu.Oyuncular prova yapıyor olmalıydılar.Bu oyun beni neden böylesine büyüledi inanın bilmiyorum fakat bence herkes -tiyatroyu seven herkes- bence 1 kez izlemeli.Oyun başladığında nerede otursak diye sessizce dolandık hücrenin etrafında.Ve resmi çektiğimiz yerde oturmaya karar verdik,çok da iyi etmişiz.Gerçi oyuncular oyunu 4 bir yöne dönerek oynuyorlar fakat biz bir kaç resim çekip çıktıktan sonra,oyun saati yaklaştığında,kapıda,bu oyuna daha önce gitmiş bir grupla karşılaştık ve onlar oyunun en güzel oradan izleneceğini söylediler.Aslında bu oyun bence 4 bir yönden izlenmeli.Evet,abartıyorum gibi okunsa da ,inanın bu oyun 4 kez izlenmeyi hak ediyor.
Bu da bir diğer açıdan görünümü.İyi ki erken gidip biraz resim çekebilmişiz diyorum çünkü oyun bittiğinde sahne önünde bekleyen genç kadın buna izin vermezdi.Konusu da muhteşem tabii sadece sahne değil.Ellerim acıyana dek alkışladım.Serhat Teoman,Emre Erkan,Mert Öner ve Buğra Gülsoy..Nasıl bir performanstır Allah'ım! Aşmış bu çocuklar dedirten cinsten.Özellikle Emre Erkan ın bir erkek için cesur sayılabilecek rolü şaşkınlıkla izlettiriyor kendini,bu adamlar oynamıyor,yaşıyor! Sonu,herkes dört bir yana selam verdikten sonra gelecekmiş gibi gözüküyor fakat o an ışıklar sönüyor ve ışıklar açıldığında oyuncular oyuna kaldığı yerden ustalıkla devam ediyor.Aslında devam ettikleri söylenemez fakat daha fazla şey söylemek istemiyorum.Kasımda yeniden sahnede,garajistanbul da Pragma.Üstelik çok pahalı da değil.Çok uzun bir oyun da değil.Lütfen izleyin diyorum.İnanın 4 ay oldu ve ben hala aynı şevkle bahsediyorum.
Sevgiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder