Şurası muhakkak ki,kendi üzerimdeki uzun araştırmalardan sonra insanın yaratılışındaki o derin çift yönlülüğü gün ışığına çıkardım.O zaman,belleğimi kaza kaza ,alçakgönüllülüğün parlamama,küçülmenin yenmeme ve erdemin ezmeme yardım ettiğini anladım.Barışçı yollarla savaş açıyordum ve en sonunda,çıkar gütmezlik yoluyla,göz diktiğim her şeyi elde ediyordum.Örneğin,insanların doğum günlerimi unutmalarından hiç yakınmıyordum;dahası,bu konuda ağzı sıkı davramama belli bir hayranlıkla şaşıp kalıyorlardı.Ama benim çıkar gütmezliğimin nedeni daha da gizliydi:Ben bu konuda kendime acıyabilmek amacıyla unutulmayı istiyordum.İyi bildiğim,hepsinden şerefli olan tarihten günlerce önce tetikte duruyordum,hata edeceklerini umduğum kimselerin dikkatini ve belleğini uyandırabilecek hiçbir sözü ağzımdan kaçırmamak için dikkat kesilmiş durumdaydım.(Bir gün bir ev takvimine antika süsü vermek istememiş miydim?) Yalnızlığım iyice kanıtlandığına göre,kendimi erkekçe bir hüznün güzelliğine bırakabilirdim..
Albert Camus
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder