Trt binasının hemen yanında festival,ki herkes bilir zaten.Bu gibi durumlarda evim Beyoğlu'na yakın diye o kadar mutlu oluyorum ki.Yeri gelmişken söylemek de gerek sayın Topbaş,Beyoğlu'nu Sultanahmet gibi yapacağız diye bir demeçte bulunmuş.Anlayamıyorum.Bu zihniyete anlam veremiyorum!Neden Beyoğlu Sultanahmet gibi olsun ki? Hayır illa istiyorsanız Sultanahmet Beyoğlu gibi olsun.Ya da Topbaş akıllı olsun! Beyoğlu Beyoğludur.Ötesi yok.Niye herşeyi değiştirmeye çalışırlar,yazık.İstanbul'un sanatsal etkinliklerinin ortak noktası olan yegane yerlerden birini değiştirmek düpedüz aptallık.Geri kafalılık.Nerede görülmüş böylesi? Neyse,sakin olursam güzel festivali de anlatabileceğim eminim.Evet,çünkü ben buraya kızgın şeyler yazmayacağım.Bu nedenle üst satırları reklam arası niteliğinde verip yeniden başlıyorum anlatmaya..
Festivale girişte kocaman afişler karşılıyor bizi tabii ki..Adeta 'hadi gelin ve bana yaslanıp fotoğraf çekinin' diyor :) Şunun gibi:
İçeri adım attığımızda ise beyaz taşlarla kaplı yelerden geçip karışıyoruz festivale.İnanılmaz kelimesini sık sık kullanabilirm bu yazıda.Çünkü gerçekten öyle! Ortaya bir de cafe tarzı ambiyans oluşturmuşlar,eğer vaktimiz olsaydı biraz orada oturmak isterdim fakat kendimi kitaplara kaptırdığımda bunun mümkün olmayacağını anladım. Eski gazeteler,karikatür dergileri,plaklar,tabii ki kitaplar,dergiler,her şey! Her şeyi orada bulabilirsiniz eğer yeteri kadar yer gezerseniz.Fakat üzülerek söylüyorum ki,geçen yıl gitmek isteme amacımda o kitap içindi,bu yıl da ,geçen yıl gidemedim ama bu yıl gittiğimde bulacağımdan emindim.Öyle olmadı.Bulamadım.Oysaki Epsilon yayınlarından çıkan Fatih Türkmenoğlu'nun yazarlığını yaptığı,3 Kuruş Fazla Olsun Kırmızı Olsun ve Amerikan Rüyası Tabirleri kitaplarını bulamadım.Üstelik geçen yıl Epsilon yayınlarını kitabı bulamadığıma dair aradığımda bana sahaflarda bulabilirsiniz demişti telefonda görüştüğüm kişi fakat öyle olmadı.Bulamadım.Her sahafı dolaştım festivalde ancak o kitapları bulamadım ve bu da beni gerçekten üzdü.Ben de başka kitaplar aldım :) Üstelik D& r da 25 TL olan kitap orada 3TL,özellikle öğrenciler cennete düşmüş gibi hissetmiştir bence.
O kadar da kalabalıktı ki tahmin edersiniz zaten.O kalabalıkta arkadaşımla bir ara kaybettik birbirimizi.Ve sonra birden yanımda bitiverdi.Ona 'beni bu kalabalıkta nasıl bulabildin?' diye sorduğumda ise aldığım cevap sanırım size herşeyi özetler: 'Fatih Türkmenoğlu'nun kitapları var mı? diye bağıran sese yöneldim.'Ha bu arada,son zamanlarda Orhan Gencebay ın şarkılarının yeniden yorumlanmış halleri pek moda.Benim favorim elbetteki bir Tarkan hayranı olarak Tarkan,diğerleri de çok güzel tabii ancak son 1 haftadır -hatasız kul olmaz- diye diye dolaşıyordum ve festivale adım atar atmaz elime aldığım ilk kitabın ön sözünde şunu görmenin bence tesadüfle bir alakası olamazdı,bence bu bir işaretti :)
Ne kadar eğlenceli değil mi?
Evet ,işte günün özeti bu :)
Festivalleri severim,hep sevmişimdir ve hep seveceğim.Gönül ister ki bir gün Cannes a da katılabileyim.Kitapları da severim,hep sevmişimdir ve hep seveceğim ve yine gönül ister ki bir gün güzel bir kitap yazabileyim :)
Son olarak da festivalden bir kaç fotoğraf paylaşıyorum ve diyorum kii I LOVE BEYOĞLU!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder