13 Mayıs 2013 Pazartesi

Düğümlere Üfleyen Kadınlar /Ece Temelkuran

   ''Belli ki dünyaya düşmüşsünüz.Tarih boyunca gelmiş benzerleriniz gibi nadide ve yalnızsınız.Hayatı ciddiye alıyorsunuz,ama nasıl ciddiye almanız gerektiğini de bilmiyorsunuz.-Maryam'e baktım.Biraz önce hamur yoğururken tam da bundan söz ediyordu.-Tanrıça Tanit'ten,bütün bilge kadınlardan ve naçizane benden öğrenmelisiniz.Size merhamet ettiğimden değil,acıdığımdan hiç değil.Sadece bir benzerimin daha heder olmasını izlemek günahtır,Tanit'in katında günahtır.Bu sebeple el koydum size.Elimi üzerinize koydum hanımlar.Sizi gördüğüm ilk gece,SİZİ gördüm.Fakat hem öyle üç kadın olup hem nasıl böyle zavallı oluyorsunuz? Evet,işte Tanit'in yardımıyla bunu değiştirmeliyiz.Sizi iyileştirmeliyiz.Tamir etmeliyiz.Bana güvenmelisiniz.Siz birbirinizden başka evi olmayan,yoldan başka gidecek yeri olmayan ruhlarsınız.Döndüğümüzde her şey değişmiş olacak.Şimdi sınırı geçtiğimize göre kendinizi ölmüş sayabilir,böylece artık yaşayabilirsiniz.Artık gönül rahatlığıyla kaybolabilirsiniz.''
    Ben irkildim bu kez,Amira bana baktı.Kadınların şekerlemeleri kardığı ilkokul binasında ona ''Öldüğüme göre artık yaşayabilirim'' dediğimi hatırlıyor olmalıydı.Madam Lilla,sanki bilir gibi kaybolmaktan söz etmişti.Maryam ve Amira da az önce tıpkı benim gibi irkildiklerine göre,Madam Lilla onların da kalbine değen bir şey söylemiş olmalıydı.Ama tam olarak ne?
Madam Lilla bizim irkilmelerimize aldırmadan devam ediyordu:

''Şimdi sizi buradan alıp Libya'nın güneyinden geçirip Mısır'a götüreceğim,İskenderiye'ye,oradan tekneye bineceğiz kısmetse.Lübnan'a geçeceğiz.Sonrasına orada karar vereceğiz.Ama size söz veriyorum,her şey muhteşem olacak.Dermanınızı yolda bulacaksınız.Ben size iman ediyorum.Siz de hayata iman edin.Şimdi.. Bana söylemek istediğiniz bir şey var mı?
    Ne olabilirdi ki? Madam Lilla,ancak ruhlarımızı mıhladıktan sonra sordu söylemek istediğimiz bir şey var mı diye.Yokken sordu.Biz hiç yokken sordu.Kudretli bir anne bulmuş gibi sus pus olduk,üçümüz de başka nedenlerle,ama belli ki kesinlikle,teslim olduk.
 ''O vakit Tanit'e  yemin edin.Burada şimdi.'Öldük' deyin,'ve dışarı çıktığımızda yeniden doğacağız.Hanımlar,iman edin,siz kazanacaksınız!''
Madam Lilla ''Gidelim' dedi,''tutun elimi,kaybolmanızı istemem.'' El ele tutuştuk,Madam Lilla geldiğimizden her nasılsa daha kısa süren yoldan bizi dışarı çıkarmak üzereydi ki Amira çocuk kekemeliğiyle sordu:
''Peki..Öğreteceğiniz..Bilmediğimiz..Şey nedir?''
İşte o zaman Madam Lilla mağaraya doğru konuştu:
''Hanımlar-lar-lar öldürmeyi-yi-yi öğreneceksiniz-siniz-siniz...Hanımlar sizi öldüreni öldürmeyi öğreneceksiniz-niz-niz''